4-SİNEKLER


Bu bölüm birinci bölümdeki ugun vektör kontrol yöteminin seçimi ve pestisitlerin kullanımı ve ikinci bölümdeki pestisitlerin güvenli kullanımı ile uygulama ekipmanları hakkındaki bilgilerin hepsi birlikte düşünülmelidir.

4.1. Musca domestica ve insanlara yakın ilişkili olan diğer türler

Sinekler insanlara yakın yaşarlar. En önemlisi ev sinekleri familyası , Musca, Fannia ve Muscina cinsleri olan , sokan sinekler, Stomoxys (Muscidae familyasından) ; Chrysomya, Calliphora ve Lucilia; ve Sarcophaga çeçe sinekleri familyasıdır. Musca domestica dünya çapında en çok görülen ve bu bölümün esas konusu olan ev sinekleridir.

Bu sineklerin üreme alanları insan ve hayvan dışkıları ve çok çeşitli diğer organik maddeler, özelliklede evsel çöplerdir. Uygulamalı ve epidemiolojik çalışmalar , pis üreme yerleri ve pis yerlerde beslenme alışkanlıkları nedeniyle, insanlara yakın yerlerde bulunan bazı sinek türleri sigelloz ve diğer diarrheal hastalıklarının( M. Domestica) ve trachoma (M.sorbens) mikroorganizmaların önemli taşıyıcısı olduğunu göstermektedir. Bu iki hastalık ev sinekleri çocuk ölümleri ve körlük gibi önemli sonuçlara sebep olan önemli hastalık vektörleridir. Bu hastalıkların epidemileri yüksek insan ve sinek populasyonlarının olduğu yerlerde ve sağlıksız çevre koşulları bulunduğu yerlerde yoğun olabilmektedir. Sinekler nadiren herhangi bir epidemik hastalığın tek taşıyıcısıdırlar.

Karasinek kontrolü için çevresel sanitasyon temel önlemdir.Karasinek üreme alanlarının elimine edilmesinde organik atıkların uygun şekilde imha edilmesi önemlidir.Mümkün olduğu kadar karasinekler çocuklardan ve yiyeceklerden özellikle mutfaklardan uzak tutulmalı ve yiyecekler üzerleri kapatılarak korunmalıdır.Bazı ülkelerde karasinek populasyonunu azaltmak için cezbedici tuzaklar kullanılmaktadır , biyolojik kontrol de karasinek populasyonunu azaltmak için bir diğer seçenektir.Kimyasal kontrol yalnızca diğer metotlara yardımcı olarak kullanılmalıdır, başlı başına bir metot olarak düşünülmemelidir.

Karasinek kontrolünde birkaç metot vardır.Herhangi birini benimsemeden önce sinek populasyonunun üreme, beslenme yerleri, dinlenme alışkanlıkları ve sineklerin direnç geliştirdikleri insektisitler bilinmelidir. Çeşitli türlerde yaygın olarak kullanılan insektisit duyarlılığı ve uygun insektisiitn sınırlı oranda verilmesi , etkin direnç yönetimine dönmek için ve ısrarla tavsiye edilen insektisitin kullanımına yargılayarak karar verilmesi gerekmektedir.

4.1.1. Kapalı alan uygulaması

a.Hedef alan

Uygulama hayvan barınakları içerisinde ve çevresindeki yüzeylerde,sineklerin üreme yerleri ve sineklerin dinlenmek ve beslenmek için toplandığı yüzeylerde yapılmalıdır.Dinlenme alanları özellikle önemlidir .Karasinekler dinlenmek için tel kablo ve hayvan barınaklarının üzerini kapatmak için kullanılan metaryallerin uçlarını tercih ederler.Ortalama sıcaklık yüksek olduğu zaman karasinekler dış alanlarda dinlenmeyi tercih ederler.Leş sinekleri ve fleshfly dış alanlarda dinlenmeyi tercih ederler.

b.İnsektisitler

Öncelikle ,medikal olarak önemli herhangi bir sinek kontrolü için insektisit seçiminden önce sinek türünün kullanılacak insektisite karşı direncinin olup olmadığı araştırılmalıdır.Karasinek türlerinde direnç gelişimi çok yaygın olduğu için bu özellikle çok önemlidir.Dünyanın her bölgesinde karasinek populasyonları DDT’ ye ve aynı guruptan diğer bileşiklere karşı direnç geliştirdiği tespit edilmiştir.Organik fosforlu ilaçlara karşı direnç dünya çapında yaygındır ve artmaktadır. Karbamatlara ve pyretroidlere karşı direnç gelişimi dünya çapında başlamıştır. Böcek büyüme düzenleyicileri (ICR) hayvan yemlerine karıştırıldığında orta derecede dayanıklılık gözlenmesine rağmen , direkt hayvan gübrelerine uygulandığında herhangi bir direnç gelişimi gözlenmemiştir.Mandıralar ve kümeslerde kullanım için uygun bileşikler tablo-5’ te verilmiştir.Kalıntı probleminin önemsiz olduğu durumlarda kullanılan formulasyon ya emülsiyondur yada suspensiyondur.Suspansiyon konsantreler(SC), ıslandırılabilir toz ve kapsül süspansiyonlar rezidüel etki açısından emulsiyon konsantrelerelerden daha etkindir.Bazı insektisitlere şeker katılması etkinliği 2-3 kat arttırır ,ama bu ,aşırı nemli alanlarda küf gelişimine neden olabilir.

Kural olarak, insektisitlere direnç gelişimi riski , erginlerin hedeflendiği rezidüel uygulamalarda diğer uygulamalardan daha yüksektir .Bu nedenle , rezidüel olarak aşırı pyretroitlerin kullanımı, başka bir alternatifin olmadığı durumlar dışında tavsiye edilmez: bazı ülkelerde bazı alanlarda birlikte kullanılması yasaklanmıştır. Direnç gelişimi riski hem ergin hem larvaya aynı aktif madde kullanıldığında artmaktadır. Bu nedenle, ideali sinek üreme alanlarında dinlenme alanlarından farklı insektisit uygulanmalıdır.

c.Uygulama prosedürü
Formulasyonu uygulamak için ya elle çalıştırılan sırt pulverizatörlere veya motorlu pulverizatörler kullanılır.Gerekli ilaçlama hacmi çoğunlukla uygulanacak yüzeye göre değişir.Düz, absorbant olmayan yüzeyler için 40-80 ml/m2 yeterlidir.Çöplükler ve mülteci kampları gibi alanlarda absorbent yüzeyler için uygulamalarda 250ml/m2 ilaçlama hacmi gerekebilir.

d.Uygulama sıklığı

Etkinlik , insektisite , dozaja , uygulanan yüzeye , iklime ve sinek türlerinin direncine bağlı olarak birkaç haftadan birkaç aya kadar sürebilir. Bileşikler barınaklara ve mandıra hayvanlarına uygulandığında residüekl etkiye bağlı olarak Tablo-5 de verilen dozaj maksimuma çıkarılabilir.

e.Önlemler

Yiyecek ve içme sularının toksik madde ile kirlenmesinden kaçınılmalıdır. Ürün etiketi ve yasal düzenlemeler okunmalı ve takip edilmelidir.

Tablo-5 Sinek kontrolünde rezidüel uygulama için kullanılan uygun insektisitler.

ai =aktif madde
a II Sınıf ; orta derecede tehlikeli, III sınıf ; hafif tehlikeli, U sınıf; normal kullanımında akut tehlikesiz
Rakamlar:
1.Mandralarda , restoranlarda ve yiyecek depolama yerlerinde kullanılabilir.
2.Uygulama sırasında hayvanlar uzaklaştırılmalı.mandralarda kullanılmamalı,
3.Birinci sınıf malathion mandralarda ve yiyecek işleme alanlarında kullanılmamalıdır.
4.Mandralarda kullanılmaz.2.5 g/l (%0.25) kuşlar ve hayvanlar uzaklaştırılmadan kullanılabilir
5.Tavuk kümeslerinde uygulama sırasında kuşlar uzaklaştırılmalı ve 4 saat sonra geri getirilebilir.


4.1.2. Yüzey uygulaması

Yüzey uygulaması ev içinde ve dışında sinek yoğunluğunu hızlı bir şekilde azaltmak en etkili metottur. Aeresol olarak düşük dozlarda uygulanan insektisitler sprey damlalarıyla temas eden ergin sinekleri öldürecektir, ama insektisitlerin üreme yerlerinde larva ve pupaya karşı hiçbir kalıcı hiçbir kalıcı etkisi yoktur.

a.Hedef alan

Kapalı alan uygulamaları dairelerde , mutfaklarda , restoranlarda , dükkanlarda , tavuk çiftliklerinde ve hayvan ahırlarında yapılır. Açık alan uygulamaları ise, mülteci kampları, pazar yerleri, gıda endüstrisi alanları, çöp konteynırları ve çöp kamyonları gibi sineklerin dinlenme alanlarında gece yapılır.

b.İnsektisitler

Sineklere karşı yüzey uygulaması için uygun insektisitler tablo-6 ‘ da listelenmiştir.Kapalı alan uygulamaları için , zehirliliği düşük, su bazlı veya kokusu giderilmiş karosen formulasyonlar tavsiye edilir. Pyretroitlerin karışımları ile Piperonyl Butoxide sinerjist etki gösterirler (Tablo 7) ve ULV ve sıcak sisleme uygulamalarında açık alanlarda sineklere karşı son derece etkili olduğu bulunmuştur .

Tablo 6: Sineklere karşı yüzey uygulamaları için uygun insektisitler

ai =aktif madde
a II Sınıf; orta derecede tehlikeli, III sınıf; hafif tehlikeli, U sınıf ; normal kullanımında akut tehlikesiz
NA=düzenlenmemiştir

c.Uygulama Prosedürü

Kapalı alan uygulamaları için pulverizatörler , portatif ULV ekipmanları veya sıcak sis jeneratörleri kullanılır.Açık alan uygulamaları için ise , portatif ekipmanlar araçların giremeyeceği alanlarda kullanılabilmesine rağmen, araca monte edilen ekipmanlar genellikle tercih edilir ve bu iş için en uygun ekipmanlardır. ULV veya sis formülasyonunun dağılma oranı: hedef doz, aracın veya ilaçlama yapan personelin hızı ve ilaçlama bandı (kentsel alanlarda 20-30 metreden açık alanlarda 100 metreye kadar değişen) tarafından belirlenir. Sinek kontrolü için ,yayılma oranı : ULV uygulamaları için 0.5-2,0 l/ha, sıcak sisleme için 10-50 l/ha olması gerekmektedir. Kentsel alanlardaki kontrol çalışmaları için, caddeler arasında 8-16 km/h hızda hareket eden ve formülasyonu 24-48 l/km oranıyla dağıtan araçlar kullanılır. Genellikle sabahın erken saatlerinde sıcaklıklar yükselmeden uygulanmaktadır.

Tablo 7:Sinek kontrolü için ULV ve sıcak sisleme formülasyonlarında kullanılan Pyretroit karışımları

a ai =aktif madde

d.Uygulama sıklığı

Mandıralar , yiyecek işleme tesisleri ve hijyenik şartların önemli olduğu yerlerdeki açık alan yüzey uygulamalarda etkili böcek kontrolünü sağlamak için uygulamaların günlük olarak yapılması gerekebilir. Şehirlerdeki, köylerdeki veya toplama kamplarındaki açık alan yüzey uygulamalarında yapılmalıdır . Bir kere üreme çemberi kırıldığında ilaçlama aralığı,kontrol edilen alana dışarıdan gelecek ergin oranına bağlı olarak haftada bir veya iki defaya kadar uzatılabilir.Kesin ilaçlama zamanını tahmin edebilmek için ,ergin yoğunluğu mutfaklara veya dinlenme alanlarına yakın yerlere yapışkan tuzaklar asılarak kolayca gözlenebilir.Çok sık ilaçlama yapmamak veya çok gerekli olmadıkça gerekenden daha yüksek insektisit konsantrasyonu kullanmamak gerekmektedir çünkü aşırı ilaçlama çevrede alt letal insektisit kalıntıları oluşmasına yol açacaktır ve bunun sonucu olarak direnç gelişimi kolaylaşacaktır.

e.Önlemler

Kapalı alan ilaçlamaları sırasında yiyecekler ve sular korunmalıdır ve açık alan ilaçlamaları sırasında insanlar ve hayvanlar ilaçlama sahasından uzak tutulmalıdır.Etiketteki talimatlar ve yasal düzenlemeler okunmalı ve uyulmalıdır.

4 .1.3.Larvasit uygulaması

Bir sinek kontrol önlemi olarak larvasit uygulamasının birkaç olumsuz yönü vardır.Sinek üreme ortamı sürekli olarak değişme eğilimindedir. Bu yüzden sık larvasit uygulaması yapmak gerekir.Ortamda larvasitin penetrasyonu ve dağılımı sık problemlere yol açar ,
sinek larvalarının doğal predyatörleri öldürülebilir ve üreme ortamında yetersiz insektisit konsantrasyonuna maruz kalma direnç gelişimine neden olabilir. Belirli üreme ortamındaki spesifik alanlarda yapılan larvasit uygulamaları başarılı olabilmektedir. Larvasit uygulama programlarını destekleyen ülkelerde sinek üreme sezonunda birkaç uygulama tavsiye edilmektedir . Böyle porgramlara rutin olarak kaynak sağlanamadığından uygun olmadığı takdirde, uçuş zamanı süresince ve dizanteri gibi hastalıkların epidemi yaptığı durumlarda da uygun olmayacaktır.

a.Hedef alan

Sineklerin başlıca üreme alanları ve üreme alanlarıyla ilişkili türler aşağıda sıralanmıştır.
Musca domestica(karasinek): organik çöpler insan ve hayvan dışkıları
M.sorbens(face fly): İnsan dışkısı
M.vestutissima(çalı sineği): inek dışkısı
Calliphora spp,Lucilia spp: et , balık, çöp
Muscina spp(false stable fly): çöp
Chrysomya spp.(blowfly): hela, et , balık
Sarcophaga spp(et sineği): et, hayvan dışkısı
Fannia spp(küçük karasinek): hayvan dışkısı
Stomoxy calcitrans(stable fly): saman yığınları, yabancı ot ve çim yığınları hayvan dışkısı.

Sinek yoğunluğu yüksek olduğunda, baskın türleri ve temel üreme yerlerini tanımlamak önemlidir.Sadece en önemli üreme alanlarını hedeflenerek paradan ve zamandan tasarruf edilebilir.

b.İnsektisitler

Böcek büyüme düzenleyicileri kimyasal olarak ergin sineklere etkili olmadığı için larvasit olarak tavsiye edilmektedir. Genel olarak kullanılan böcek büyüme düzenleyicileri Tablo-8 de gösterilmiştir. Karasinek larvalarına karşı geleneksel insektisit sınıflarına ait birçok bileşik genel olarak direnç gelişim baskısını azaltmak için uçkun mücadelesinde kullanılmalıdır.
Pyretroitlerin kullanımı kısmen yüzey uygulamalarında kullanılmalıdır.

 Tablo-8: Evsineklerine larvasit olarak kullanılan böcek büyüme düzenleyicileri

c.Uygulama prosedürü

Ortama bağlı olarak üreme alanını bütünüyle 10-15 cm derinliğe yetecek oranda örneğin 0.5-5 l/m2 larvasiti uygulamak için ya elle çalıştırılan basınçlı pulaverizatörler veya motorlu pulverizatörler kullanılır. Larva orta derinlikte bulunabilir ve bu nedenle gelişigüzel yapılan ilaçlamadan etkilemeyecektir. Toz ve granül formülasyonlar özellikle tavuk gübrelerinde kullanılabilir. İnsektisitler , çöplüklerde sineklere karşı kullanılacağı zaman damlama tekniği kullanılmalıdır. Bu yöntemde , çöplüğün üst yüzeyi ve yan yüzeyler toprakla kaplanır, 30 cm yüksek- liğinde kumla kaplanır ve sıkıştırılır.Fermantasyonla üretilen ısı pek çok larvayı öldürecektir ölmeyenlerde yüzeye çıkamayacaktır. Bu durumda, insektisitler yüzeye çıkacak az sayıda dişiyi öldürmek için yüzeye uygulanmalıdır.Çalışma yüzeyi direnç gelişimine karşı bir önlem olarak düşünülmemelidir.

c.Uygulama sıklığı

Genel olarak , üreme alanlarındayapılan düzenli uygulamalar sık uygulamalara rağmen direnç gelişimine selektif olabilirler.(etiketteki uyarılara bakınız)

d.Önlemler

İçme sularına ve kümes hayvanlarının besinlerine uygulanmasından sakınınız.Etiketteki talimatmaları okuyunuz ve bunlara uyunuz.

4.1.4.Cezbediciler

a.Hedef alan

Cezbediciler, ergin sineklerin beslenmek için toplandıkları mandralar ve tavuk çiftlikleri gibi
yerlerin içerisinde veya etrafında kullanılır.

 b.İnsektisitler

Sineklerin kontrolü için kulanılan cezbedicilerde zehir olarak kullanılan insektisitler tablo-9’ de listelenmiştir.Kuru cezbediciler şeker , şeker+kum, mısır koçanı ve istiridye kabuğu gibi taşıyıcılar içerisinde 5-20 g aktif madde/kg (%0.5-2) içerir . Sıvı cezbediciler su içerisinde 100-112.5 g/l (%10-11.25) şeker ve 1-12.5 g aktif madde/l (%0.1-1.25 ) içerir. Cezbediciler balık eti , fermente maya , peynir tatlandırıcısı ve sinek fenemonları gibi özel cezbedici maddeler içerebilir. 

 Tablo-9:Karasinek kontrolü için zehirli yemlerde kullanılan insektisitler


a.i. aktif madde
a II Sınıf; orta derecede tehlikeli, III sınıf; hafif tehlikeli, U sınıf; normal kullanımında akut tehlikesiz
NA=düzenlenmemiştir


c.Uygulama prosedürü

Kuru cezbediciler, ince bir tabaka şeklinde torbadan elle sallanan yem veya benzer şişe tipik olarak 60-250 g/100 m2 yüzeye yayılarak kullanılır. Sıvı cezbediciler, basınçlı pulverizatörler kullanılarak 2-4 lt/100 m2 oranda uygulanabilir. Bunlar bir boya fırçasıyla bant uygulama şeklinde 7-125 g ai/l ( % 0.7-12.5 ) oranda uygulanabilir. Bu metot, sineklerin toplandığı dikey yüzeylerde de kullanılabildiği için ve uzun süre rezidüel etkiye sahip olduğu için en etkili metottur .

Yemleri sıklıkla yeniden kullanmayı önlemek için özel reservuarlı şişeler dizayn edilmiştir. Agar veya jelatıne yemler tahta kürekle birim tel ağın üzerine atılır. Kürekler alanın zeminine doğru sokularak dağılmasını ve aktarımının kolaylaştırılmasını sağlamkatadır.

d.Uygulama sıklığı

Sinekler tarafından tüketim oranına bağlı olarak kuru cezbedicilerin haftada 1-6 defa uygulanmaları gerekebilir. Sıvı cezbedici yemler ve kuru yem istasyonlarla 1-2 hafta çalışılabilir. Boya fırçasıyla uygulanacak yemler 1-2 ay veya daha fazla etkinliğini koruyabilmektedir.

e.Önlemler

Cezbediciler, tatlı madde ve yiyecek meteryali içerdiği için çocukların ve evcil hayvanların ulaşabileceği yerlerden uzak tutulmalıdır. Etiketteki talimatmaları okuyunuz ve bunlara uyunuz.

4.1.5.Şeritler

Gece, karasinekler objelerin uçları veya tel ve kabloların üzerinde dinlenmeyi tercih ederler. Bu davranıştan yola çıkarak insektisit uygulanmış şeritler veya ipler kullanılmaktadır. Bu metot, sinek kontrolünde yararlı ve etkili bir metottur. Maliyeti fazla yüksek değildir, uzun süreli rezidüel etkiye sahiptir ve rezidüel uygulamalardan daha az direnç gelişimi riski vardır. Ama sinek yoğunluğunun azalması daha yavaştır . İnsektisit uygulanan şeritler veya teller binaların tavanına ,restoranlara tavuk çiftliklerine veya ahırlara asılabilir.

Azamethiphos, diazinon, dimethoate , dimatilan (oral LD50 değeri sıçanlarda 47 mg/kg), , malathion, propoxur veya uygun pyretroitler gibi insektisitler pamuk şeritlere veya yumuşak plastik bantlara uygulanarak kullanılır. Solusyonlar veya organofosfat emülsiyonlar
ve karbomat bileşikleri 100-250 g/l (% 10-25) konsantrasyonda veya pyretroitler 0.5-10 g/l (%0.05-1) dozda kullanılır. Şeritler veya ipler tavanlara asılır. Her metre kare zemin alanı
için 1 metre şerit kullanılır ve koyu veya kırmızı meteryaller parlak renklerden daha etkilidir.
İnsektisite şeker veya çekici yapışkanlar eklenebilir. İnsektisite , kullanılan doza ve asma yerine bağlı olarak etkinlik 2-6 ay dır. Şeritler yerleştirilirken eldiven giyilmelidir ve şeritler yiyeceklerin üzerine veya hayvanların ulaşabileceği yerlere asılmamalıdır.

4.2.Glossina spp ve çeçe sinekleri

Çeçe sineği türleri Afrika’nın güneyindeki Sahara’da Trypanosomiasisin vektörüdürler. Trypanosoma insanlarda genel olarak ‘’ adı ile bilinen hastalığa sebep olmaktadır.Sadece birkaç çeçe sineği türü vektörüdür ve bun arağmen kendi oranlarınla eşit ölçüde taşınmayapmamaktadırlar . Glossina populasyonlarının önemi Trypanosomiasis in potensiyal vektörü olarak evsel habiatatta üzerlerinde beslendikleri memeli konukçuları ve diğer faktörlere bağlı olarak faaliyetlerine bağlıdır. Afrikalı hayvan trypanosomiasisinin varlığında ve uyku güçlüne bağlı olarak bazı durumlarda vahşi hayvanlar trypanosomenin rezervuarıdırlar , bunumla beraber insan hastalığı olmasına rağmen esasen insan-sinek-insan olarak taşınmaktadırlar.

Uyku hastalığının majör epidemisi ilk olarak 20.y.y.ın ilk yarısında görülmüştür ancak bunlar 1960larda kontrol atında tutulmuştur. Sonraları kırsal sağlık sistemleri dejenere olmuş ve kontrol porgramları zayıflamıştır, buralarda hastalık dramatik boyutlara ulaşmıştır. Kırsal alanlarda sıklıkla uyku hastalığıne neden olmasından dolayı kesin bir tablo çizilmemesine rağmen 1999 ‘ da WHO 36 ülkedeki 60 milyon insanın risk altında olduğu ve bunlardan 300.000 nin etkilendiğini yayınlamıştır. Hayvan trypanosomiasisi insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır ,özellikle etinden ve sütünden faydanılması ve zirai uygulamalarda ve çekerek yükü taşımaya uygun hayvan sayısı gibi faaliyetler azalmıştır. Bazı lokasyonlarda sığırlar insanı hastalandıran trypanosomenin rezarvuarı konumundadırlar.

Dişi tsetse sinekleri her 9 gün için sadece bir tane tam beslenen larva üretmektedir: böylece potensiyal yavaş populasyon dağılımı neredeyse larvanın beslenme periyodunda çok sayıda yumurta bırakan diğer bütün haşerelerden oldukça düşüktür. Tsetse sineklerinin özelleşmiş biyolojisine bakılarak kontrolleri için iki önemli netice bulunmaktadır; İlk olarak , pratik kontrolleri için kontrol metotları ergin sineğe karşı yöneltilmeli, larva ve pupa döneminde toprak yakılmalıdır, ikincisi, kabul edilebilen belirli seviyede tutmak için populasyonun sınırlı kısmının ardışık olarak öldürmek gerekmektedir. Böylece, çoğunlukla tsetsenin kontrolündeki zorluklara lojistik destek sağlanmış ve teknik kontrollerin etkinliğinin kilitlemesinin yerine enazından kesin bir başarı sağlanmış olur.

Glossina türülerinde üç tane grup vardır . G. palpalis grubunun 5 türünden uyku hastalığınün esas vektörleri G. palpalis, G. tachinoides ve G. fuscipes içerir. Bu türler kurak alanlarda göl ve nehir birinkiteleri ile sınırlı kalırken nemli alanlarda ormanlarda ve ikincil orman vergetasyonlarında geniş yayılma imkanı bulmaktadır.G. morsitans ın beş grubu hayvan trypanosomiasisinin esas vektörleridir, G. morsitans ve G. pallidipies: bazı türler özellikle G. morsitans Doğu Afrika’da ve Afrikanın savana orman arazilerinde uyku hastalığının halen vektörüdür. G. Fusca grubunun 13 türü yağmur ormanlarında meydana gelmiştir. Bunlar insanda beslenmezler ve hayvan trypanosomiasisinin vektörü olarak az önemi bulunmaktadır.

İnsan ve hayvanın trypanosomiasisinin her ikisinin de birincil kontrolünde ilaçların kullanımı güvenilirdir , ancak vektör kontrolünde bazı durumlarda yaşamı sürdürebilir. 1940 ların sonlarında insektisit kullanılmından önce birincil vektör kontrolü yapılımış sineklerin habitatlarını vejetasyon çeşitlendirmiştir. 1950 ile 1980 arasında Afrika’da özellikle ingilizce konuşulan kesimde organoklorin insektisitler yaygın olarak kullanılmıştır. Günümüzde yalnız sentetik pyretroit insektisitler hemen hemen hem yüzey uygulamasında hemde yemin bileşiği olarak kontrol metodlarında görme yada doğal veya sentetik kokusuyla cansız nesnelere insektisitlerin emdirilmesiyle (tuzak veya hedef) sinekleri cezbetmek üzere evcil hayvalara veya genellikle büyükbaşlara uygulanmaktadır .Genel olarak pyretroitler tsetse sineklerine uygunluğu yüksek derecede kabul edilebilmektedir, kabul edilmesine rağmen ayrı ayrı her sineğin yaş , cinsiyet ve fiziksel haline bağlı olarak insektisitin direnç gelişimi habitatta görülmemiştir.

4.2.1. Havadan rezidüel olmayan insektisitlerin uygulanması

Sıralı sisleme tekniklerinde alçak uçan sabit kanatlı uçaklardan insektisit damlaları atılır. Damlalar çok küçük olduğundan ( 30μm optimum çap hacim kastedilmektedir) vejetasyondaki kararlılığı durumunda genelllikle sadece beş yada altı kez 12-18 gün aralıklarla uygulamanın tekrarlanmasıyla kontrolün etkili düzeyi ilk larvanın üretilmesinden önce dişi ömrü uzunluğuna ve pupa döneminin süresini hesaplayıp tutturmak üzere takip ederek bırakılmasıyla başarılabilir. Bir blok savana ormanlık alanda bir yada daha fazla paralel muzullarla 300 m yukarıdan uçarak en etkili yöntem olan kokpitteki global ayarlanmış zehir sistemleriyle sisleme yapılır. Sisleme sadece uygun hava koşulları altında yapılmalıdır. Bir uygulamada tipik olarak 20-25 mg ai/ha deltamethrin kullanılmaktadır.

4.2.2.Tuzaklar ve hedeflerin uygulanması

Giysi veya ağ tuzaklar ve hedeflere insektisit emdirilir. Günümüzde, yalnız sentetik pretroitler kullanılmaktadır, en deltamethrin süspansiyon konsantre en yaygın olanıdır. Emdirme bir sırt sisleyicisiyle materyali insektisite veya tuzağa uygulanması veya alandaki hedeflere ıslatılmasıyla başarılmaktadır. Uygulama sıklığı hava koşulları ve diğer faktörlere bağlı olarak değişmektedir ancak genellikle letal birikimin sürekliliğini maksimize etmek üzere ve maliyetleri minimize etmek üzere uygulanırlar. Birçok deltamethrin konsantrasyonları kullanılmıştır genel olarak içsel uygulamalarda %0.1 a.i. ve müteakip uygulamalar için % 0.05 a.i. (15 mg ai/m2 giysi başına) tavsiye edilmektedir. γ –Cypermethrin bazı kontrol programlarında yüksek konsantrasyon gerektirmesine rağmen deltamethrin kadar etkili olduğu düşünülmektedir. Diğer sentetik pyretroitler arazi çalışmalarında değerlendirilmektedir.

4.2.3.Çiftlik hayvanları için kullanılan cezbediciler

Bu teknik ilk başta sığırlar olmak üzere çiftlik hayvanlarına daldırma, dökme veya ilaçlama şeklinde insektisit olarak uygulanır . Bunun etkili bir metot olması için kontrol ölçümleri yapılmalıdır buna rağmen çiftlik hayvanlarının büyük oranlarda alanda bulunması ve bu hayvanlara düzenli aralıklarla uygulama yapılması ve yüksek oranda tsetse kan örneği alınmalıdır. Sadece sentetik pyretroitler en etkili maliyetli bir sığıra (kene mücedelesinde) daldırma alt yapı sistemi kullanılarak yapılmaktadır. Deltamethrin suspansiyon konsantre olarak formule edilen daldırma için % 5 lik suspansiyon konsantrenin %0.00375 su ile seyreltilmesiyle optimum konsantrasyonu olarak kullanılan en yaygın insektisittir.
à –Cypermethrin ve λ –cyhalothrin de arzi koşullarında kullanılmaktadır. Alternatif olarak, kullanıma hazır ancak daha pahalı dökme , damla formulasyonları bulunmaktadır. dökme formulasyonları geliştirilmiştir. Gemnellikle süspansiyon konsantrelerdir, genellikle hayvanınarkasına dik olarak yerleştirilir ve yağımsı yayıcı özelliktedir. Deltamethrin, 10ml/100 kg vücut ağırlığı oranında % 1’lik kullanıma hazır süspansiyon konsantre formulasyon olarak uygulanan en yaygın insektisittir. Sentetik pyretroitlerle ilgili yapılan birçok denemelerde en etkili olanlar flumethrin ve cypermethrin olduğu bulunmuştur.

 4.3.Simulium spp.-Karasinekler

Kan emen dişi karasinekler Afrika’da (Simulium damnosum ve S. Neavei complexes) , Meksika’da, Ortai ve Güney Amerika’da (çoğunlukla S. Ochraceum, S. Metallicum, S.callidum ve S. Exiguum) onchocerciasis’in vektörüdür. Batı Afrika’da onchocerciasis yoğun olduğu yerde 1975 ve 2001 arasında WHO Onchocerciasis Kontrol Programı çerçevesinde yürütülmüştür. Larvasit uygulaması vektör kontrolü için en uygulanabilir metottur. Bu metot Batı Afrika’da S. damnosum sensu lato geniş nehirlere doğru oldukça hızlı üreme eğilimi gösterdiğinden buralarda etkilidir ancak Latin Amerika’da bazı Simulium vektör türlerinin ufak nehirlerde üreme eğilimi bulunduğundan uygulaması ve başarılması zordur. Karasineklerin aktif oldukları uçuş zamanı boyunca sınırlandırılmaktadır, rüzgarla yüzlerce kilometrenin üzerinde taşınabilmektedirler, tekrar zararlı olduğu alnalarda vektör programları kapsamında temizlenmelidir.

4.3.1.Larvasit uygulaması

a.Hedef alan

Larvasit birkaç yerde nehirlere ve derelere uygulanır. Uygulama noktası sayısı , uygulamadan önceki surveylerle belirlenmelidir. Uygulama noktası sayısı; yerel vektörlerin üreme alışkanlıklarına ve nehirlerin akış hızı gibi karakteristiklerine göre alandan alana veya nehirden nehire değişecektir.

b.İnsektisitler

Simullium türleri için uygun insektisitler tablo-10’da listelenmiştir. Onchocerciasis Kontrol Programı alanında , etkinliği ve etkili kalma süresi ve hedef olmayan organizmalara güvenli olması nedeniyle Temephos tercih edilmektedir.Ama buna rağmen 1980’de Batı Afrika’da direnç oluşumunu gözlenmesi kullanıcıların bu insektisite alternatif farklı etki mekanizmasına sahip olan yeni insektisitleri benimsemelerine neden oldu. Bu stratejide farklı insektisitler 15 yıl boyunca dönüşümlü olarak kullanılmaktadır.

Tablo-10:Simulium larva kontrolünde Onchocerciasis Kontrol Programı ile dönüşümlü olarak kullanılan insektisitler.



Bacillus thuringiensis H-14 yüksek dozlarda kullanılmıştır ve kısa mesafeli etkiye sahiptir. Bununla beraber 10-15 yıldır Onchocerciasis Kontrol Programında kullanılan larvasittir. 75 m3 /s akış oranında kullanılabilir, çevreye tehlikeli değildir ve direnç geliştirme riski olası değildir.
(Tablo 10 da) Uygulanabilir çeşitli larvasitleri yürütmedeki sınırları belirlemek için faunayı hadef almayan ve pahalı olmayan toksisitesi ve etkinliğinin (dozaj ve etkinliğinin uzunluğu) uzunluğu esas alınmıştır.

Genel olarak, Bacillus thuringiensis H-14 larvasit olarak tercih edilmektedir. Bu ürünün yerine özellikle akarsulara uygulama yapılacağında yüksek oranda kullanılamayacağı ve uygulanacak insektisit dozunun uygunluğunun ölçülemeyeceğinden direnç gelişmeyen alanlarda temephos uygulanabilir.

c.Uygulama prosedürü

Geniş alanların hızlı bir şekilde ilaçlanması gerektiği durumlarda hava araçlarıyla uygulama yapılır.(büyük nehirler için sabit kanatlı uçaklar,küçük ve orta büyüklükteki nehirler için helikopterler).Daha küçük alanlar için basit uygulama metotları kullanılabilir, örneğin Kenya’daki eradikasyon çalışmalarında uygulamalarda çoğunlukla 20 litrelik bir varil veya fıçının alt tarafından küçük bir delik açılır ve akarsunun üzerine yerleştirilir. Diğer bir metot; biriket formülasyonlarının kullanılmasıdır, Guatemala’da S. ochraceumun kontrolünde küçük hayvan beslenen derelerde kullanılmıştır. Bacillus thuringiensis H-14 akarsulara atılacağı zaman ürün kimyasal larvasitlerin emülsifiye konsantrasyonlarda mümkün olamayacağı şekilde kendiliğinden dağılamayan bir birikintiden dikkatlice diğerine uygulanır.

d.Uygulama sıklığı

Dişi sineklerin mevsimsel göçleri nedeniyle, tropik iklimlerdeki akarsular , hastalığın üreme çemberini kırmak ve hastalığı tolere edilebilir bir seviyede tutmak için larvanın yaşama süresinden dolayı 7 gün aralıklarla ilaçlanmalıdır. Sıcaklıkların düşük olduğu alanlarda 10-14 gün veya daha uzun aralıklarla uygulanamalıdır.

e.Önlemler
Sucul ortama riskleri nedeniyle larvasit seçimine özel önem verilmelidir ve larvasit uygulandıktan sonraki süreçler gözlemlenmelidir.Bu süreçler larvasitin balıklar üzerindeki ve balıkların beslendikleri omurgasız organizmalar üzerindeki etkisini sürekli olarak gözlenmesini gerektirir.Kullanılan her insektisit doğada parçalanabilir olmalı ve minimum toksikolojik etkiye sahip olmalıdır.

4.4. Phlebotomus spp. Ve Lutzomyia spp. – kum sinekleri
Dişi kum sinekleri ( Phlebotomus spp. Ve Lutzomyia spp.) insanları ve birçok omurgalı türünü tipik olarak toz bulutunda ve gecede ısırmaktadırlar. Böylece kan emme davranışı ile kum sinekleri iç organlarda leismaniasis(kalazar) , dermal veya ciltte leismaniasisden sorumlu Leishmania patojenlerini taşırlar ve kum sinekleri sıtması(pappataci sıtma hastalığı), Oraya sıtması ve verruga peruana nın virüslerini taşırlar.

Ergin kum sinekleri toprak çatlaklarında , kaya çatlaklarında, tavşan çukurlarında, ağaç kovuklarında, hayvanların yuvalarında , veya evlerde dinlenir. Larva toprakta dinlenir ancak burda yaşaması zordur. Bundan dolayı laboratuvar deneylerinde kum sineklerinin ergin safhasına karşı yöneltilmiştir. Kum sineklerinin sentetik insektisitlerle kontrolündeki ilk çalışmalar Peru’da 1944 de kum sinekleri kaynaklı hastalıkların taşınmasını azaltmak üzere kimyasal kontrol DDT ile yürütülmüştür. Labaoratuvar ve arazi çalışmalarının kum sineklerindeki uygunluğu denemeleri organoklorinlerin , organofosfatların ve pyretroitlerin lethal dozları genellikle sivrisineklerinkinle aynı olduğunu göstermektedir. Kum sineklerinin tek direnç gösterildiği insektisit Hindistan ‘ da yabani populasyonlarındarastlanmamıştır. Sivrisineklerinin kontrolü gibi kum sineklerinin kontrol programlarında cypermethrin, deltamethrin ve λ-cyhalothrin gibi pyretroitlerin kullanımı dünya çapında yagınlaşma eğilimindedir.

Kum sineklerinin 700 türün 70inin hastalık vektörü olduğu görülmüştür ve bunların diğerlerinden ekolojileri ve davranışları olarak farklı oldukları saptanmıştır. Bu faklılıklar kimyasal kontrolun etkili olması ve en iyi nasıl uygulanacağı konusunda önem arzetmektedir. Kimyasal kontrol statejisinde uygun anahtar sorular şöyle ifade edilmektedir:
– Vektör tanımlanmışmıdır?
– Taşınma çemberi kısmi veya insan-sinek-insan olarak tam mı mıdır8örneğin anthroponotik mi)
– Taşınma evlerin çevresinde mi veya bazı durumlarda orman içleri evlerden uzakta mıdır?
– Taşınma mevsimlik mi yoksa yıllık mı?
– Alt yapı sitemi geliştirilebilir mi?, keşif ölçümleri yapılabilir mi?
– Kontrol ölçümleri insanlar için risk taşıyor mu?
– Hangi methodların kullanılacağı: pratik , yasal, çevresel veya kültürel mi?

Ergin kum sineklerinin kontrolünde uygulanacak stratejiler dört aşamaya ayrılabilir: kapalı alan rezidüel sisleme, insektisit uygulanmış materyaller, insektisit uygulanmış hayvanlar ve yüzey sislemesi.

4.4.1 Kapalı alan rezidüel sisleme

Endofilik kum sineklerinin örneğin evlerin içerisinde dinlenen kum sineklerinin kontrolünde insektisitin evlere sislemesi uygulanır. Hastalığa tesiri delili olmasına rağmen henüz güvenilmektedir. Ev sislemesi pyretroitle λ-cyhalothrin (510 ıslanabilir toz 30 mg/m2 oranında) Kabul’de ciltte leismaniasisden 5 60 azaldığına dair bulgular tespit edilmiş ve Peruvian andes de görülme riskini % 54 azaltmıştır. Bütün deneylerde ilaçlanan evin sahiplerini korumak için ilaçlanmayan yerde durmamaları gerekmektedir. Kalıntı bıraktığı kesin olmamakla beraber köylerdeki bütün evler üzeri ötüldüğünde kum sinekleri topluluklarında yayılmasında etkisi vardır.

Hindistan ve Brezilya’da iç organları leismaniasisine karşı rezidel insektisit sisleme mücadelesinin etkinliği düzenli olarak geniş alana yayılmasındaki gecen zamanda iç mekanda uygulama yapılmasındaki güçlükler nedeniyle yetersiz olmuştur. Bunun gibi mücadelelerde Doğu Afrika’da iç organları leismaniasisine endemik(kum sineklerinin exopilik olduğu yerlerde) olduğu alanlarda buna göre davranılmamıştır. Tekrarlanacak uygulamalar taşınma sezonunun uzunluğu ve ilaçlanan yüzeyin karakteristik özelliklerine ve kullanılan insektisit gibi faktörlere göre 3-6 ay sonra yapılmalıdır.

Kum sineklerinin evlerin içerisindeki dinlenme alanlarında ve bunlara yakın nesnelere , çiftlik hayvanları kümesi gibi veya sığır ahırı yerler ilaçlanmalıdır. Birkaç denemede exofilik kum sineklerinin dinlenme alanlarında ağaçların gövdesinde (Latin Amerika’daki çöl sinek türlerinin mücadelesinde) yapılan ilaçlamanın ve termit yığınlarında ( Doğu Afrika ‘da P.martini mücadelesinde). yapılan ilaçlamanın etkinliğini test edilmiştir .Genel olarak, bu strateji yerleşke etrafında bariyer kurmak üzere çöl sineklreinin yayılma davranışlarını değiştirmek hedeflenmiştir. Bu stratejiler etkinlikleri tam olarak ispatlanamamamıştır ve halen tartışılmaktadır.

4.4.2 İnsektisit uygulanacak materyaller

Kum sineklerinin endopagik ve en aktif olduğunda insanlar uyurken sivrisinek tuzakları önemli oranda koruma sağlamaktadır. Örneğin, Nepal’ deki bir arazi çalışmasında , tuzakların uygulandığı alanlarda hiçbir tuzak kullanılmayan alana göre % 70 oranında daha az
iç organları leismaniasisine rastlandığı görülmüştür. Kum sineklerinin ufak boyutları nedeniyle( kanat uzunlukları 3mmden az) ilaçlanmamış ufak aralıklı tuzakların konulduğu yataklarda daha sıcak iklimlerde kabul edilemesede etkili olmuştur. Korunma geniş aralıklı tuzakların(1 cm2 ye kadar) pyretroit uygulanmasıyla kum sineklerinin sokmaları %64-100 oranında azaldığı saptanmıştır. Daldırma tuzakları metodunun kum sineklerine karşı aynı sivrisinek tuzaklarını uygulanmsı gibidir(bölüm-3 e bakınız.) , koruma modu farklı olmasına rağmen insektisit uygulamsındaki kadar genişlikteki tuzaklarda bütün sineklerin geçişine engel olma gibi bir davranış görülmemiştir, ancak sokulma şansı azalmış , tuzaktan giren kum sinekleride hızla düşüp ölmüştür. Colombia ‘da delil kum sinekleri tuzakların dışında uyuyan insanları : tuzaksız evlerde ki insanlar ile aynı odadaki korunmasız kişilere göre deltamethrin uygulanan tuzaklardakilerde kum sinekleri sokmaları %42 daha azdır. Bu olaydaki gibi ev ilaçlamalarında insektisit uygulanacak tuzakların pek bir etkisinin olup olmadığı ve insanların hangilerinin kan emerek beslenmede tercih edildiği bilinmemektedir.

İnsektisit uygulanan tuzak programının benzerleri gibi bir lokasyonda leismaniasisin taşınmasının azalmasına etkisini belirtmek üzere örneğin kum sineklerinin davranışlarını araştırması temel kısımları ve insanlara taşınma zamanı hakkında araştırmak ve yeterli düzeyde delil teşkil etmektedir. Afganistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde son denemelerde Phlebolomus sergenti iç organlardaki leismaniasisine(L.tropica) karşı önemli koruma göstermiştir ve bu strateji P. sergenti yoğunluğu (yerel komlikasyonlara bağlı olarak) düzenlemede etkili olabilmektedir. Bu denemelerde polyester tuzaklar (100-denye, 156 mesh) 25 mg a.i/m2 %1 lik deltamethrin süspansiyon konsantre ve 500 mg a.i./ m2 permethrin 25 emülsifiye konsantre uygulanmıştır.

L. tropica nın antropik olmasından dolayı bazı leismaniasis kontrol programlarında alanlarda bu endemik parazitin insektisit uygulananan tuzaklarla iç organlardaki leismaniasis hastalığının teşhis edilmesi durumunda en kısa zamanda hastalık yapma özelliğinin azaltılmasına ve böylece taşınma riskinin azaltılmaya çalışılır.

Bu Latin Amerika’nın bazı lokasyonlarında evsel çevrede taşınma gerçekleştiğinin görüldüğü yerlerde deri leishmaniasisi riski altındaki populasyonları korumak için insektisit uygulanmış tuzaklar sağlık bakanlıkları tarafından sağlanmıştır, ama böyle stratejisinin etkinliği nadiren değerlendirilmiştir. 3.1.2 bölümdeki Anophelese e karşı tuzak uygulama metotlarının tartışılması kum sinekleri içinde geçerlidir.

Kum sineklerinin kapalı alandaki sokmalarında önemli oran da toza doğru ilerleyerek aktif olduklarından uyumaya gitmeden önce kum sineklerinin sokma riski altında olan ev sakinleri perdelerini insektisitle ilaçlayarak korunma sağlayabilirler. Venezuela’da arazi çalışmaları Lutzomyia youngi ile taşınan deri leishmaniasisin (L. Braziliensis) taşınmasında 12.5 mg a.i/m2 oranda γ-cyhalothrin 2.5 kapsül süspansiyon seyrek asılan polyester perdelere (0.05-mm aralıklı) uygulanmış koruyucu etkisi olduğunu göstermiştir.

Evsel çevreden uzakta ve genişleyerek insanlara taşınma tehlikesi olan açık alanda pyretroid uygulanan elbiselerde biraz koruma sağlamaktadır. Bu kimyasal metot genellikle endemik kısımlarda geçici olarak çalışan askeri personel tarafından kullanılmaktadır ancak acil risk altında bulunan populasyonlara pratik olduğu düşünülmemektedir. Muhtemelen deri leishmaniasisi veya kum sineklerinin sokmaları için risk altında bulunanlarda kıyafetlerin ilaçlamasında kullanıln permethrinin etkisinin araştırıldığı denemelerin sonuçları 125 mg ai/m2 den 850 mg ai/m2 ye kadar farklı konsantrasyonların kullanılması ve denemelerde yıkanma boyunca çıkan miktardan dolayı çelişkili olmuştur. Muhtemelen etkinlikte gözlenen farklılıklar kum sinekleri arasındaki farklılıklardan kaynaklanmıştır.

4.4.3. İnsektisit uygulanan hayvanlar

Leishmaniasisin hayvansal olduğu yerlerde insanlara taşınma oranı hedeflenen konakçı hayvanla azaltılabilir. Geçmişte bu metot kemirgenlere yuvalarında L. Major ün neden olduğu hayvansal leishmaniasisin karşı veya toplanan enfekteli ev köpeklerinde L. infantum veya L. chagasi nin neden olduğu iç organlar hayvansal leishmaniasisin kontrolünde kullanılmıştır. Enfekteli köpeklerin öldürülmesi artarak tercih edilmeyen metot haline gelmiştir ve alternatif metotlar geliştirilmiştir. Köpeklerin insektisitle(50 ppm deltamehtrin ) ıslatılması veya insektisit losyonlarını arka orta kısmına yakın veya (örneğin 1-2 ml %65 lik permethrin veya 0.1 ml/kg vücut ağırlığının % 50 si permethrin w/v)şeklinde uygulanmaktadır. Imiacloprid (% 10 w/v) köpeklerde kum sineklerinin sokmasını önemli ölçüde azaltmıştır ve böylece hastalıktan korunmuşlardır ancak bu stratejinin etkisini sadece 2-3 ay muhafaza edeceğinden düzenli sıklıklarla uygulamaları gerektirmektedir . Köpeklerde tropikal insektisit uygulanmaları en az 8 boyunca etkisini korumaktadır: deneysel çalışmalar deltamethrin uygulanmış tasmalarla kan emen ve % 90 a kadar yaşama şansı bulunan kum sineklerinin yoğunluğunu azalttığı görülmüştür. İtalyada çok yaygın olarak köpeklerde kullanıımış ,
L. İnfantumun neden olduğu hastalığın görülme riskinin azaldığı ve İran ‘da random çalışmlarda sadece köpeklerde % 54 oranında hastalık oranının azalmasıyla kalmamış bu köpeklere uygulanan köylerdeki çocuklarda da % 43 oranında hastalık oarnı azalmıştır. Kum sineklerinin taşınma sezonun uzunluğu, köpek populasyonunun yoğunluğunun azaldığı dönem ve tasma oranı bütün olarak bu yaklaşımın başarısını etkilemektedir. Yinede, ilaçlanmış tasmaların kullanılması köpeklerin öldürümesinden ziyade oldukça etkili olarak yaygın biçimde kullanılabilmektedir.

Hayvanlara insektisit uygulanması taşınma oranını leishmaniasis in konukçuları olan hayvanların kum sinekleri vektörlerinin birincil kan emme kaynakları olduklarında azaltabilir. Bu sonuç Pakistan’da sıtma kontrolünde Anopheles türlerinin vektörlerinin yüksek derecede hayvansal kaynaklı olduğunda çiftlik hayvanlarında fırça ile uygulanan insektisit açık etkinin analoğudur. Taşınma populasyon yoğunluğunun ve sivrisinek ömrünün azalmaları ile kesilmiştir. Böyle etkiler leishmaniasisin kum sineklerindeki vektörleri esas kan kaynakları olan çiflik hayvanları denemelerle henüz test edilmemiştir ancak bazı lokasyonlarda bu kontrol olarak gösterilebilir.

4.4.4 Yüzey ilaçlaması

Kum sinekleri için en yaygın kullanılan kontrol metodu muhtemelen rezidüel insektisit sislemesinden sonra sıcak veya soğuk sisleme yüzey uygulamasıdır. Bu statejinin etkinliği yoktur buna rağmen en iyi olarak belgelenmiştir. İnsektisitler ve basit uygulama prosedürleri hedef türlerinin pik uçuş aktivitesi uygulama zamanına adapte edilmiş Aedes sivrisineklerinin kontrolünde olduğu gibidir. (3.2.3 e bakınız.)

4.5 Culicoides, Leptoconops ve Lasiohela spp.

Culicoides, Leptoconops ve Lasiohela spp. bu üç cinsin hepsinde ve bütün türlerinde dünyanın birçok kısmında sokan , tatarcık adıyla anılan , insanlara ve hayvanlara tehlikeli ve dirençli olabilen haşarelerdir. Culicoides spp. ile taşınmasında parazit oranı virüs patojenleri çeşitliliğin önemi sorumludur. Afrika’ daki Mansonella perstens ve M. Streptocerca ve Caribbean adalarında M. Ozzardi sıtma kurtlarının vektörleridir. Orta ve Güney Amerika ‘ da ateşli enfeksiyonlarına neden olan Oropouche virüsünü taşımaktadırlar. İlginç olan patojenler hayvanlarla taşınmaları insanlara taşınmalarından daha iyidir ve geviş getirenlerde Culicoides spp. en çok virüsünün vektörleri olarak tanınırlar ve atlardaki Afrika’lı at hastalık virüsü , bu ikisi uluslararası olarak çiftlik hayvanlarının patojenlerinde en korkulanlarıdır.

Sokan tatarcıklar türlerine bağlı aolarak geniş habitata sahiptirler. Nemli veya ıslak topraklar yüksek organik bileşenleri özellikle ancak çöl de, ağaç deliklerinde, çürük muz kütüğünde ve diğer vejetasyonlarda ve geniş yapraklı herbisitlerde ürerler.

Culicoides spp. türlerinin çoğu aşkamüzeri ve gece uçmalarına rağmen Leptoconops ve Lasiohela gündüz hareket ederler. Sokan tatarcıkların uçuş oranı türlere ve iklim koşullarına göre değişmektedir. En uzun uçuş birkaç yüz metre ile 2-3 km arasındadır ancak 100 km aşarısındaki mesafelere rüzgara bağlı olarak uçan planktonların pasif uçuşları ile taşınabilirler. Yeni habitatlarda kolaykıla koloni kurabilirler ve eğer dağılan tatarcıklar hastalıklıysa kaynaktan lokasyonlara uzaklaşanlar hastalığı tanıtırlar.

4.5.1 Larva safhaları

(a) Üreme alanlarında habitat değişiklikleri

Bu kontrol metotları , çokça hedef türlerin kesin tanınmasına ve üreme alanlarına bağlıdır.Bunlar sulama borularındaki deliklerinin tamiri, çiftlik hayvanlarının gübresinin yığının boşaltılması ve sığır yalakları ve muslukları gibi mikro müdaheleleri veya su seviyesi düzenlemesi ve şehir kanalizasyonu gibi mühendislik metotları gibi makro müdaheleleri içerebilmektedir.

(b) İnsektisit uygulamaları

Bu kontrol metodu üreme alanlarının tanınmasına mevsimsel ilişkili olarak doğru zamanda uygulama yapmak için ve deniz seviyesinden alçaktaki gelgit akışta üremesine bağlıdır. İnsanlara saldırdan türlerin önemli üreme alanları bataklık mangrowlarında ve deniz seviyesinden alçaktadır ancak lağım çukurları gibi iç mekanda da üreyebilirler. Malathion (1120-1400 g ai/ha), diazinon ( 336 g ai/ha) veya temephos (56-112 g ai/ha ) uygulanabilir veya çevreyi ve hedef olmayan organizmaları minumum etkileyen diğer insektisitler elle çalıştırılan sırt pulverizatörlere veya motorlu pulverizatörler veya aplikatörler kullanılır.1-2 ay sonra tekrar uygulanmalıdır bununla beraber temephos ve granüller gibi yavaş salınımlı formulasyonlar uygulandığında aralıklar uzatılabilir. Eğer üreme alanları geniş ise , İskoçya’da ki C. impunctatus gibi üreme alanlarında uygulaması münkün değildir.

4.5.2 Erginler

(a) Repellentler

Bazı kişisel korunma deri veya elbise (bçlüm –15 e bakınız) maruz kalmaya karşı böcek kovucuların uygulanması ile sağlanabilir. Kovucuların koruma süresi veya seviyesi sokan tatarcık cins ve türlerine göre çeşitlilik meydana getirmektedir.

(b) İnsektisit uygulamaları

İnsektisit kullanımıyla özellikle ergin sokucu tatarcıkların kontrolü ile birkaç araştırma yapılmıştır ancak Tablo-6 da gösterilen preprasyonlardan herhangi biri geçici bir ilaç ile yüzey uygulaması sağlanabilir. Uygulamalar akşam saatlerinde sinekler aktifken yapılmalıdır. Böyle insektisitlerin uygulamasında genel ölçüler çevreye ve hedef olmayan organizmalara minumum etkidir. Çiftlik hayvanları ve evlerdeki hayvanlarında hastalığı taşımalrı önemli ise preprasyonlar da sentetik pyretroitlerden biri kullanılmalı örneğin γ – cyhalothrin 0.05-1 g ai/1000 m2 oarnında uygulanabilir veya hayvanların üzerine 250 ml %0.2 lik permethrin 2 hafta aralıklarla (5 g ai / büyükbaş uygulama başına eşit ) sisleme yapılabilir. Eğer rezidüel olmayan uygulamalar kulanılıyorsa, tatarcıkların aktif oldukları akşam saatleri boyunca yapılması tavsiye edilmektedir.
Çiftlik hayvanlarında toz veya sistemik insektisitlerin kullanılması etkilidir ve sokan Culicoides i uygulamadan 10 gün sonra (200 g ai/kg vücut ağırlığı) öldürdüğü saptanmıştır. İvermectin in sistemik kullanımı ek avantıjı olarak uygulanan hayvanlarda uygulamadan 5 hafta sonraya kadar hayvan gübresinde üreyen tatarcıkların vektörleri ölü kaldıkları görülmektedir. İlaçlanmış hayvanların dışkılarında üreme alanları toprakolan tatarcık vektörleri bu dönem boyunca üremelerinde ters olarak değişken ölçülerde etkilenecektir.

Parçalanmanın sorun olduğu alanlardaki bazı tatarcık türleri (örneğin C. İmpunctatus İskoçya’nın batısındaki dağlık kesimlerde sokan tatarcıklar) yarı kimyasal tabanlı kontrol metodunu geliştirmek için konukçu lokasyonu, üreme alanlarında lokasyonunda, çitleşme lokasyonunda kullanılan mekanizmalarındaki kimyasal sinyallerin kompleksleri araştırılmıştır. Gelecekte umut vadeden böyle İtme çekme stratejilerine rağmen erken safhalarında halen araştırılmaktadır.

4.6 Chrysops spp. ve diğer at sinekleri

Böyle haşereler genelllikle at sinekleri veya ufak at sineği adlandırılır ve bazı sıkıntılara neden olurlar. Şarbon, tularaemia ve surra gibi hayvan hastalıklarının mekanik vektörüdürler ve Chrysops’un Afrika’daki Loa loa vektörüdürler. Chrysops kontrolu zordur hem ergin hem larva safhalarında. Tablo-5 de rezidüel uygulamalarda kullanılacak insektisitler, Tablo-6 da kapalı alan uygulamalarında Chrysops ergininin kontrolünde sahil kenarlarında ve kalabalık alanlarda kullanılabilecek insektisitler listelenmiştir.

Yorum Yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir